28 Eylül 2017 Perşembe

Küplü'nün Meyhanesi

İstanbul Tophane tramvay yolu üstünde, Galata'nın eski büyük gediklimeyhanelerindendi. Küplü'nün Meyhanesi olarak anılmasının sebebi, içkilerin dev fıçılar yerine dev küpler içinde tutulmasıydı.
Eski İstanbul'da küplü denilen işsiz, güçsüz ayyaşlar genellikle Galata'da Küplü'nün Meyhanesi'nde içerlerdi. Sermet Muhtar Alus'un yazdığına göre burada zeytinyağı ölçeğine benzeyen 50 dirhemlik tenekelerde 20 paraya satılan rakı, küplü takımınca kapışılırdı. Civar meyhaneler burayı birkaç kez rakısı bozuk diye şikâyet edip belediye memurlarınca basılmasını sağlamış, ama Sıhhiye'deki muayeneler sonucu bir acayiplik bulunamamış, rakı üzüm rakısıyla aynı ayarda çıkmıştı.
Reşad Ekrem Koçu'nun anlattığına bakılırsa II. Abdülhamit döneminde tersaneli bahriyeliler, haşarı topçular, kayıkçılar, bıçkın-meşrep sandalcılar, rıhtım ve gümrük hamalları, ayak işleri görenler, ele avuca gelmez tulumbacıların sanat gıdalarını aldığı Galata'nın yarı batakhane tiyatrolarında bu gençlerin gözlerinin de gıdası olan, sahnede bozuk Türkçeleriyle terennüm ederek ayaktakımının duygularına tercümanlık eden Musevi, Ermeni, Rum kızları, Küplü kantoları da okurlardı:
Kadeh kırmak el sarmak
Hovardaya pek şandır...
Küplü'ye gitmeyenler
Gidip bir tek çakmalı
Gamı dilden atmalı
Veresiye vermezse
Tezgâhtara çatmalı
Külhanbeylik omuzdaşlık
Aman bize pek şandır...
Koçu, kızların bu şarkıları söylemek için meyhane sahibinden para alıp almadıkları konusunda kesin hüküm vermekten kaçınır. Tiyatrodan Küplü'nün Meyhanesi'ne buyur edilen haşarılar, hovardalar, bıçkınlar bu defa da meyhanenin çalgıcıları ve hanendelerince karşılanır, aynı edada kantolarla koltuklanırlardı:
Meyhanede çakarım
Peykesinde yatarım
Ben camları kırarım
Hır çıkarır kaçarım
Severim hovardayı... Hayda...
Reşad Ekrem Koçu Eski İstanbul'da Meyhaneler ve Meyhane Köçekleri / Sermet Muhtar Alus İstanbul Kazan Ben Kepçe

Rakı Ansiklopedisinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ah İstanbul Ah İstanbul - 2

Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu,  II. Abdülhamit 'in  istibdat devri  olarak anılan baskı rejimi sırasında, İstanbul'un etliye sütlüye k...