20 Temmuz 2017 Perşembe

Adab-ı Muaşeret Bilgisi; Rakı Bardağı

Rakı bardağı eskiden limonata bardağı olarak bilinen, meyhanelerin günümüzdeki biçimini almasıyla birlikte yaygınlıkla rakı kadehi olarak kullanılmaya başlanan, 18 cl. hacimli, silindir biçiminde uzun cam bardak.

Aynı zamanda rakının yanında verilen su bardağı olarak da kullanılır. Bazı sosyete meyhanelerinde ve sahil meyhanelerinde suyun lüks sofralarda kullanılan balon bardakta verildiği görülür. Bu durumlarda bile rakı kendi bardağında verilir. Rakı bardağı ilk çıktığı zamanlarda devrin içicileri tarafından tepkiyle karşılandı. 
unların başında üstat Reşad Ekrem Koçu geliyordu; çok sevdiği Degustasyon lokantasının rakıyı geleneksel kadeh yerine bardaktan vermeye başlamasını İstanbul Ansiklopedisi'nde protesto etti.
Murat Belge yıllar sonra konuya bir başka bakış açısı getirdi: "Yazar [Koçu] haklı. Geleneksel rakı içme tarzında bardak değişikti. Şarap kadehine göre daha ince, uzun gövdesi ve kısa bir ayağı olan kadehler kullanılırdı. Bu tür kadeh aslında rakıyı su karıştırmadan içenlerin zevkine uygundu. Yanında başka bir bardaktan su içebiliyorlardı. Öyleyse nasıl oldu da Koçu'nun acı bir dille yakındığı yenilik zuhur etti, bunca rakıcı kadehi bırakıp bardağa geçti. Benim yorumum bu işin buza bağlı olduğudur. Dolayısıyla klasik bir durumla karşı karşıyayız: Altyapı, üstyapıyı değiştiriyor. Gelişen teknoloji rakıyı soğuk içme imkânını doğuruyor. Buna bağlı olarak rakının tüketim araçları değişiyor. Yani, kadehten içine buz atılabilen bardağa geçiliyor. Rakı tüketimi gibi bir konuda geleneğin ağırlığına saygı duymakla birlikte, üretici güçlerin gelişmesine de saygı duyan bir ilerici olarak buzlu rakının ortaya çıkmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Kadehin unutulmasına Reşat Ekrem kadar yerinmiyorum. Tabii bu arada karafakinin unutulması var ki, o bambaşka bir konu."
Rakı Ansiklopedisi / Murat Belge Tarih Boyunca Yemek Kültürü

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ah İstanbul Ah İstanbul - 2

Ahmet Cemaleddin Saraçoğlu,  II. Abdülhamit 'in  istibdat devri  olarak anılan baskı rejimi sırasında, İstanbul'un etliye sütlüye k...